AYM üyesinden Yargıtay’a ‘karınca’ benzetmesi: Ez onu, ez onu

Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesinin (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği tahliye kararını yok sayması iki kurum arasında gerginliğe neden olurken Atalay’ın tahliye edilmesine yönelik lehte oy kullanan AYM üyesi Kenan Yaşar’dan dikkat çeken bir paylaşım geldi.

Fille karınca arasında bir kıssa paylaşan Yaşar paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

“Karıncalar fili çok kıskanır “O canlıysa biz de canlıyız o büyükse biz de büyüğüz” derlermiş. Bir gün fil geçerken hepsi filin sırtına atlamış. Fil silkelenmiş hepsi yere düşmüş sadece biri kalmış. Yerdeki karıncalar, filin sırtındaki karınca için tempo tutmuşlar: ‘Ez onu!, ez onu!”

Paylaşıma çok sayıda yorum gelirken Yaşar’ın Yargıtay’a bir göndermede bulunduğu iddia edildi.

NE OLDU

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, cezaevindeki milletvekili Can Atalay ile ilgili ikinci hak ihlali kararına, yine uymama kararı aldı.

AYM’nin ilk ihlal kararına da uymayan ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Daire, “Hak ihlali kararlarına hukuki değer ve geçerlik izafi edilemeyeceği” değerlendirmesini yaptı.

Kararda, “Anayasa Mahkemesi’nin meşruiyetinin kamuoyunda tartışır hale geldiği” belirtildi; “İlk derece mahkemesine ‘yeniden yargılama yap, durma kararı ver ve ilgili hükümlüyü tahliye et’ şeklinde adeta emir ve talimat verircesine karar verdiği” ifade edildi.

“İZAHİ KABİL OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Kararda, “Fetullah Gülen, Adil Öksüz, Cemil Bayık, Murat Karayılan ve bunlar gibi şüpheli ya da sanıkların milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM’ye girmelerinin, hatta takip eden seçimlerde milletvekili olmaya devam etmeleri halinde, dokunulmazlıkları kaldırılsa bile ceza almaları durumunda verilen cezaların infaz edilememesinin önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir” denildi.

İkinci kararda, AYM üyeleri hakkında suç duyurusu ile ilgili yeni bir değerlendirme yapılmadı.

KÜLLİYE: “YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ ANAYASANIN GEREĞİNİ YAPIYOR, ANAYASAYI İHLAL EDEN AYM’DİR!”

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda Yargıtay’ın kararını savundu.

Uçum’un paylaşımı şöyle:

Anayasa Mahkemesi (AYM) geçmişte olduğu gibi mahkumiyeti olan milletvekilinin dokunulmazlığına ilişkin hem Anayasa’nın 14. maddesine hem de yargılamanın yenilenmesi kurumuna ve bu konudaki CMK hükümlerine açıkça aykırı olan kararlar vermeye devam ediyor.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından AYM’nin bu keyfi kararlarına uyulmaması anayasanın ve hukuk güvenliğinin savunulmasıdır.

Yani AYM kararlarına uyulmaması anayasanın ihlali değil tam tersine anayasanın gereğini yapmaktır.

Ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesinin uymama kararı anayasayı ve yargılamanın yenilenmesi kurumunu tanımayan AYM’nin hukuka aykırı ve keyfi kararlarının teşhiridir. AYM’nin bu keyfiliğinin önüne geçilmezse bu sorunlar devam eder. Yargıtay 3. Ceza Dairesi verdiği her iki uymama kararıyla AYM’nin keyfiliğine dur demiş ve pozitif hukuk düzenini savunmuştur. Bu son derece kıymetli bir hukuk tavrıdır.

Ortada bir “kriz yoktur.” AYM’nin yetki aşımı yaparak anayasaya ve CMK’nın yargılamanın yenilenmesi kurumuna aykırı verdiği kararlar sebebiyle bizzat AYM tarafından üretilmiş bir “çekişme vardır”.

Belirtmek gerekir ki AYM’nin teşkilat kanunda yer alan yargılamanın yenilenmesi ve iadesi kurumuna aykırı hükümlerin, CMK, İYUK ve HMK’daki düzenlemelerin yanında uygulanması imkansız olduğundan, hukuki bir değeri yoktur. Bu nedenle bu hükümler AYM’nin hukuka aykırı kararlarına dayanak olamazlar.

AYM’nin sebep olduğu çekişmenin çözüm yeri TBMM’dir. Çekişme TBMM’nin yapacağı bir düzenlemeyle çözülür.

Bu düzenleme AYM’nin bireysel başvurulardaki ihlal kararlarına ilişkin mahkemelerin yapacağı işlemleri tüm yargı mercileri açısından pozitif hukukumuzda yer alan yargılamanın yenilenmesi (CMK ve İYUK) ve yargılamanın iadesi (HMK) kurumlarıyla uyumlu hale getirmektir.

Genel olarak ise AYM’nin kurulduğu günden bugüne kadar pervasız anayasa tanımazlığı ve cüretkar hukuk ihlalleriyle malul hale gelmiş yapısını ortadan kaldırmak ve yeni anayasa içinde AYM’yi yeniden yapılandırmak önemli bir hedeftir. Milli (ulusal) yargıyı güçlendirmek için AYM’nin de her bakımından milli yargı mercilerimizden biri olarak faaliyet yürütmesi, batıcı ve neo-liberal sapmalardan tamamen kurtulması son derece önemlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir